bahis ne demek?
- Konuşulan şey, konu
Bu bahisleri bırakalım artık.
P. Safa - Görüşünde veya iddiasında haklı çıkacak tarafa bir şey verilmesini kabul eden sözlü anlaşma.
- Söz
Bu bahsi açmaya hiçbirinin cesareti yoktu.
F. R. Atay - Bir kitabın bölümlerinden her biri.
- Anlatan. Bahseden. Araştıran. Araştırıcı. (Osmanlıca'da yazılışı: bâhis)
- Place bet.
- Wager.
- Discussion.
- Inquiry.
- Chapter.
- Subject.
- Topic.
- Allusion.
- Article.
- Betting.
- Question.
- Stake.
- Wagering.
konuşulan
- Spoken.
bahis açmak
- Belli bir konuda konuşmaya başlamak. Bir kimse, bir şey üzerine konuşmaya başlamak.
- To bring up a subject.
bahis gişesi
- Betting window.