başkaldırmak ne demek?
- Başkaldırıda bulunmak, karşı gelmek, ayaklanmak, isyan etmek
Hiçbir şeye isyan etmez, kimseye başkaldırmazdı.
P. Safa - Iyice coşmak, kabarmak
Başkaldırmış denizle dövüşe dövüşe boğulanı gördün mü?
Z. Selimoğlu - Revolt against, rise against, revolt, oppose, contravene, rebel, riot.
başkaldırma
- Başkaldırmak eylemi, ayaklanma, isyan.
- Uprising, opposition, disobedience, rebellion, insubordination, insurrection, mutiny, revolt.
başkaldırmamak
- (neg. form of başkaldırmak) revolt against, rise against, revolt, oppose, contravene, rebel, riot.