bağımsız ne demek?

  1. Davranışlarını, tutumunu, girişimlerini herhangi bir gücün etkisinde kalmadan düzenleyebilen, hür, özgür.

    Konsolosların her biri bağımsız bir vali gibi davranırdı.

    N. Cumalı
  2. Müstakil
  3. Herhangi bir kuruluşa, partiye bağlı olmayan kimse

    ... Meclis dışındaki bağımsızlardan olmak üzere, siyasi parti gruplarından, oranlarına göre, üye alınır.

    Anayasa
  4. Milletvekili.
  5. Bağımsız milletvekili.
  6. (en)Independent.
  7. (en)Free.
  8. (en)Detached.
  9. (en)Unattached.
  10. (en)Unconnected.
  11. (en)Distanced.
  12. (en)Sovereign.
  13. (en)Crossbench.
  14. (en)Maverick.
  15. (en)Stand-alone.
  16. (en)Autonomous.
  17. (en)Cross bencher.
  18. (en)Frc- floating.
  19. (en)On one's own.
  20. (en)Substantive.
  21. (en)Unaffiliated.
  22. (en)Uncommitted.

bağımsız akçalı birleşim

  1. İki ya da daha çok işletmenin karşılıklı yarar sağlamak amacıyla bağımsız kalmaları, sadece para işleri bakımından bir yönetim altında toplanmaları.
  2. (en)Concern.
  3. (fr)Concern

bağımsız akım

  1. Tiyatroda, ışık denetim odasındaki karartıcılara bağlı olmayan akım.
  2. (en)Independent circuits.
  3. (fr)Circuits indépendants

Türetilmiş Kelimeler (bis)

bağımsız akçalı birleşimbağımsız akımbağımsız antogonizmabağımsız askılı tekerlekbağımsız barınakbağımsız bölümbağımsız cemaatin gittiği kilisebağımsız cümlebağımsız çalışmakbağımsız dağılımbağımbağımlamabağımlamakbağımlaşımbağımlaşma
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın