bağışlamak ne demek?

  1. Bir mal veya hakkı karşılık beklemeden birine vermek, teberru etmek.

    Ödünç aldığı parayı bile kendinden daha ihtiyaçlısına bağışlayan ancak bir masal adamıdır, değil mi?

    İ. A. Gövsa
  2. Herhangi bir kötü davranış için ceza vermekten vazgeçmek, affetmek

    Çocuk elindeki çiçek demetini kumandanın ayağı altına atarak: -Babamı bağışlayınız diyordu.

    F. R. Atay
  3. Görevden çekmek, almak.
  4. (mecaz) hoşgörmek

    Sizleri meraka sokmamı aranızda bulunmamın sevincine bağışlayın.

    Halikarnas Balıkçısı
  5. Deyimlerde "Tanrı esirgesin, ayırmasın" anlamlarında kullanılan bir söz.
  6. Hibe etmek, armağan etmek, hediye etmek, bahşetmek, lütfetmek.
  7. (en)Donate.
  8. (en)Give away.
  9. (en)Give to charity.
  10. (en)Pardon.
  11. (en)Forgive.
  12. (en)Excuse.
  13. (en)Have mercy.
  14. (en)Save.
  15. (en)Absolve.
  16. (en)Bestow.
  17. (en)Dispense.
  18. (en)Endow.
  19. (en)Grant.
  20. (en)Hand out.
  21. (en)Hand over.
  22. (en)Instate.
  23. (en)Kick in.
  24. (en)Remit.
  25. (en)Condone.
  26. (en)To pardon.
  27. (en)To donate.
  28. (en)To make gift.
  29. (en)To spare.
  30. (en)Contribute.

bağışlama

  1. Bağışlamak işi, yarlıgama, mağfiret, gufran.
  2. Hibe etme.
  3. Birine karşılıksız bir şey vermek.
  4. Ödek almış güreşçiye haklarını geri verme.
  5. Hayatta olanlar arası bir sözleşme.
  6. (en)Forgiveness.
  7. (en)Pardon.
  8. (en)Donation.
  9. (en)Granting.
  10. (en)Remission.

bağışlama vadi

  1. Bağışlama sözvermesi, sözverisi.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

bağışlamabağışlama vadibağışlamamakbağışlabağışlanabilir
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın