büyüleyicilik ne demek?
- Büyüleyici olma durumu.
- Ravishment.
büyüleyici
- Etkileyen, çekici niteliği olan kimse veya şey.
- Stanislavski'nin oyunculuk dizgesinin yaratıcılıkla ilgili çalışmasında, bir oyuncunun kendi yaşantısı olmayan bir rolü «eğer» sözcüğüyle değerlendirip o rolün gerekli havasına daha iyi girebilmesi için adeta kendini büyülemesi.
- Magic «if».
- Bewitching.
- Captivating.
- Glamorous.
- Fascinating.
- Enchanting.
- Entrancing.
- Charming.
büyüleyici
- Etkileyen, çekici niteliği olan kimse veya şey.
- Stanislavski'nin oyunculuk dizgesinin yaratıcılıkla ilgili çalışmasında, bir oyuncunun kendi yaşantısı olmayan bir rolü «eğer» sözcüğüyle değerlendirip o rolün gerekli havasına daha iyi girebilmesi için adeta kendini büyülemesi.
- Magic «if».
- Bewitching.
- Captivating.
- Glamorous.
- Fascinating.
- Enchanting.
- Entrancing.
- Charming.
büyüleyici bir çekiciliği olan
- Charismatic.