büyüklük ne demek?
- Büyük olma durumu, ululuk
Bu büyüklük değil, ancak mertçe bir davranıştır.
N. Araz - Büyüklere yaraşır bağışlayıcı davranış.
- Doğabilimsel bir niceliğin sayısal ölçüsü.
- Bkz. amplitüd
- Bk. boy
- Bk. ölçü
- Elektrik akımı, ses dalgası, rekoderler ile yazdırılan traselerin genişliği veya büyüklüğü
Size.
Greatness.
Bigness.
Largeness.
Generosity.
Superiority.
Magnitude.
Ampleness.
Enormity.
Enormousness.
Grandeur.
Grandness.
Hugeness.
Sovereignty.
Substantiality.
Supremacy.
Vastness.
Extent.
Importance.
Gravity.
Seniority.
Grösse
Magnitude
amplitüd
- Bk. genlik
[amplitud (f) ] amplitude, magnitude; spaciousness; plenitude.
büyüklük değişmezliği
- Tanınan bir nesneyi, izlenen uzaklıktaki değişkenliklere karşın aynı büyüklükte görme.
büyüklük göstermek
- Bağışlayıcı ve hoşgörülü davranmak; elinde imkanı varken kötülük yapmamak.
- Gönül ululuğu göstermek.
To be magnanimous.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
büyüklük değişmezliğibüyüklük göstermekbüyüklük hastalığıbüyüklük karmaşasıbüyüklük kompleksibüyüklük kuruntusubüyüklük sabuklamasıbüyüklük taslamakbüyüklük ve küçüklük simgeleribüyüklü küçüklübüyüklüğüne göre ayırmakbüyükle büyükbüyükle büyük küçükle küçük olmakbüyüklenmebüyüklenme hastalığıbüyüklenmek