bürgücük ne demek?
- Çiçek yaprakçığı.
- Bracteole.
çiçek
- Kumaş veya başka şeyler üzerine yapılan renkli veya renksiz süsleme.
- Bazı şeylerin toz haline getirilmiş özü, kükürt çiçeği.
- Bitki, çiçek açan bitki.
- Bir bitkinin, üreme organlarını taşıyan çoğu güzel kokulu, renkli bölümü.
- Çiçek açan kır veya bahçe bitkisi
- Davranışları hafif, toplum kurallarına uymayan kimse.
- Süblimleşme veya çiçeksime yoluyla elde edilen toz.
- Açan kır veya bahçe bitkisi.
- İrinli kabarcıklar dökerek yüzde izler bırakan ateşli, ağır ve bulaşıcı bir hastalık.
- Akut, enfeksiyöz bir hastalıktır. Her yaşta ve her cinsten kişiler bu hastalığa yakalanabilir. İki tipi vardır: Variola major ve variola minor.
bürgü
- Baş örtüsü.
- İnce perde.
- Çarşaf.
- Atkı.
- Bir aygıtı ya da bir yeri mıknatıssal ve elektriksel alanlardan yalıtmak için kullanılan demir engel.
- Üzerine görüntü düşürmeye yarayan kumaş, cam ya da ışılışıldar düzlem gereç.
- Çarşaf, atkı.
- Screen.
- Schirm
- Écran
bürgüleme
- Bir mıknatıssal ya da elektriksel alanın bir bölge içindeki etkisini bir metal bürgü ile kesme.
- Bir öğecik çekirdeğinin dış yörüngelerde dolanan aksicikler üzerindeki etkisinin aradaki eksiciklerle engellenmesi.
- Screening.
- Abschirmung, Schirmung
- Effet d'écran