bürümek ne demek?
- Sarmak, kaplamak, örtmek, basmak, istila etmek
Tarlayı otlar bürümüştü.
N. Nâzım - Çok, güçlü etkilemek
Bir kötümserlik bürümüş sizin içinizi.
N. Ataç To cover up.
To wrap.
To enfold.
To invade.
Overrun with weeds.
bürüme
- Bürümek işi.
Infestation.
bürüme teoremi
- Bk. girişim teoremi.