böcü ne demek?
- Gözle ilgili.
- Para olarak değil, madde olarak verilen.
- Kurt.
- Böcek.
- Çocukları korkutmak için söylenen ve hayalet, hortlak vb. hayalî varlık
Ferace ile böcü gibi çıkacak değilim ya.
H. R. Gürpınar
gözle
- Eye; sight; cell, compartment, drawer, cubbyhole, cubby, cubicle, cuddy; eyehole, small hole (as in a needle); optic; blinker; orbit, orb.
böcül böcül
- Gözlerini iki yana oynatarak (bakmak)
- Rolling one´s eyes.
böce
- Böcü.
- Budject.