böğürmek ne demek?
- Öküz, manda, deve bağırmak.
- İnsan, anlaşılmaz bir biçimde yüksek sesle bağırmak
Böğürerek ağlayan babam, halam, hizmetçiler, hepsi dışarı çıktılar.
Ö. Seyfettin Bellow.
To bellow.
To moo.
To roar.
böğürme
- Böğürmek işi.
Bellow.
böğürmemek
(neg. form of böğürmek) bellow, bell, low, moo.