böğürmek ne demek?

  1. Öküz, manda, deve bağırmak.
  2. İnsan, anlaşılmaz bir biçimde yüksek sesle bağırmak

    Böğürerek ağlayan babam, halam, hizmetçiler, hepsi dışarı çıktılar.

    Ö. Seyfettin
  3. (en)Bellow.
  4. (en)To bellow.
  5. (en)To moo.
  6. (en)To roar.

böğürme

  1. Böğürmek işi.
  2. (en)Bellow.

böğürmemek

  1. (en)(neg. form of böğürmek) bellow, bell, low, moo.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

böğürmeböğürmemekböğürböğür ağrısıböğür çıkıntısıböğür kemiğiböğür sancısı
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın