azmak ne demek?
- Küçük su birikintisi, gölcük.
- Bataklık.
- Taşkınlıkta ileri gitmek, kötülüğünü artırmak.
- Deniz, ırmak vb. kabarmak, taşmak.
- Yara, hastalık etkili, tehlikeli duruma gelmek
Bazılarının bronşiti, bazılarının romatizması azmış.
A. Haşim - Cinsel duyguları artmak
Kırkından sonra azanı teneşir paklar.
Atasözü - Çamaşır artık ağartılamaz duruma gelmek.
- Hayvanlar iki ayrı ırktan doğmak.
- Bitkiler, aşırı büyümek.
- Marsh.
- Run riot.
- Take the bit between one's teeth.
- Go astray.
- Run wild.
- Become unmanageable.
- Overflow.
- Rampage.
- Romp.
- To go too far.
- To get out of hand.
- To overstep the mark.
- To be on the rampage.
- To go on the rampage.
- To get wild.
- To become furious.
- To become depraved.
- To go astray.
- To feel horny.
- To rut.
- To get rough.
- To be in flood.
- To get infla.
- To become infected.
- To be sexually excited.
- Fester.
- Spoil.
- To kick over the traces.
azma
- Azmak işi.
- Melez.
- Hlk. Er bezi derisi yarıldığı için aşım yapamayan koç.
- Denemiş.
- Melez.
- Delirium.
- Hybrid.
- Half-breed.
azmamak
- (neg. form of azmak) run wild, become unmanageable, go astray; overflow; rut.