ayrılık ne demek?
- Ayrı olma durumu.
- Birinden uzak düşme.
- Düşünce, görüş veya duygu arasındaki uymazlık, mübayenet.
- Evlilik birliğinin yargıç kararı ile geçici bir süre için kaldırılması.
- Ölçülen değerlerin belli bir değere olan farkı.
- Bir makine parçasında, bir boyutun itibari değeriyle, bu boyut için kabul edililebilir en büyük ve en küçük değer arasındaki cebirsel fark.
- Parting.
- Separation.
- Dissimilarity.
- Difference.
- Standoff.
- Clash.
- Disagreement.
- Dissentient.
- Divorce.
- Faction.
- Discrepancy.
- Split.
- Rift.
- Separateness.
- Remoteness.
- Lack of accord.
- Deviation.
- Legal separation.
- Contrast.
- Detachment.
- Disunity.
- Exception.
- Variance.
ayrı
- Yerleri bir olmayan.
- Başka, başka türlü.
- Birbirinden farklı.
- Yalnız, tek başına.
- Irak, uzakta kalmış, atılmış, mechur, cüda.
- Yalnız, münferit.
- Apart.
- Separate.
- Unconnected.
- Divided.
ayrılık acısı
- Mental pain, bitterness of heart.
ayrılık sapma
- Ölçülen değerlerin ortalama ya da belli bir değerden farkı.
- Deviation, deviate.
- Écart