aydın ne demek?
- Kültürlü, okumuş, görgülü, ileri düşünceli (kimse), münevver.
Akşam gazetesi, yurt aydınlarıyla konuşarak bizde niçin yazar yetişmediğinin sebeplerini araştırdı.
O. V. Kanık - Öğrenimi, bilgisi ve görgüsü olan, ileri düşünceli kimse.
- Kolayca anlaşılacak kadar açık, vazıh (söz veya yazı).
- Aydınlık, ışıklı, parlak, ruşen, ziyadar, münevver
- Açık, belli, ortada, vazıh, aşikar, bahir.
- Kılıçarslan'ın hanımının ismidir.
- Kutlu, uğurlu, mübarek, mesut.
- Okumuş, kültürlü ileri fikirli.
- Işık alan, ışıklı, aydınlık.
- Aylı gece, mukmin.
- Işıklı, pırıltılı, aydınlık.
- Açık, kolay anlaşılır.
- Nurlu.
- Umut veren.
- Mehtap.
- Güler yüzlü.
- Aydınlık.
- Enlightened.
- Cultured.
- Literate.
- Educated.
- Intellectual.
- Lettered.
- Well-read.
- Well informed.
- Informed.
- Read.
- Luminary.
- Egghead.
- Long-haired.
- Well-lighted.
- Clear.
- Lucid.
- Enlightened person.
aydın kadın
- Bluestocking.
aydın kimse
- Intellectual.