avans miktarı ne demek?
- Advance amount
advance
- Peşinat vermek
- İleri sürmek
- Öne sürmek
- Terakki, terfi
- İlerletmek, ilerlemek
- Artmak, yükselmek (fiyat)
- Avans vermek, ödünç vermek
- Teklif etmek
- İlerleme, ileri gitme
- Fiyat yükselmesi
avans
- Öndelik.
- Bk. öndeleme
- Fr. İlerideki bir alacağa mahsuben önceden verilen para.
- Advance payment.
- Retaining fee.
- Head start.
- Retainer.
- Earnest.
- Advance pays.
- Feed.
avans açısı
- Angle of advance, angle of lead.
miktarı
- Quantity, amount, proportion, deal, measure, number, portion, quantum, sum, supply, quanta.