aval aval ne demek?
- Aptal bir biçimde, aptal aptal.
Çoban, oturduğu yerden aval aval bakmakta.
N. F. Kısakürek - Stupidly.
aval aval bakmak
- Bön bön bakmak, aptal aptal bakmak.
- Stare stupidly, gawk, gawp.
aval
- Ticari senetlerde, ödemeden sorumlu olanların ödememesi durumunda üçüncü bir kişinin alacaklılara senet bedelini ödeyeceğine ilişkin verdiği güvence.
- Saflığı sersemlik derecesine varan (kimse)
- Fr: Bir ticaret senedine yazılan kefillik. Böyle bir kefalete girişen kimse.
- Stupid.
- Dummy.
- Gawky.
- Dozy.
- Endorsement of a bill of exchange by a third party.
- Aval.
- Bill guarantee.
aval
- Ticari senetlerde, ödemeden sorumlu olanların ödememesi durumunda üçüncü bir kişinin alacaklılara senet bedelini ödeyeceğine ilişkin verdiği güvence.
- Saflığı sersemlik derecesine varan (kimse)
- Fr: Bir ticaret senedine yazılan kefillik. Böyle bir kefalete girişen kimse.
- Stupid.
- Dummy.
- Gawky.
- Dozy.
- Endorsement of a bill of exchange by a third party.
- Aval.
- Bill guarantee.