atom bombasına sahip ülke ne demek?
- Nuclear power.
nuclear
- Bkz. nükleer
- Çekirdeğe ait olan
- Atom
- Çekirdeksel
atom
- Birkaç türü birleştiğinde çeşitli kimyasal birleşikleri yani molekülleri, bir tek türü ise bir kimyasal ögeyi oluşturan parçacık.
- Eski Yunan filozoflarına göre gerçeğin son, artık bölünemez, bozulamaz diye tasarlanan temel ögeleri.
- Bk. öğecik
- Bir çekirdek içinde çeşitli sayıda proton, nötron gibi temel parçacıklar ile çekirdek çevresinde çeşitli konumlarda (erke düzeylerinde) yer alan elektronlardan oluşan ve öğelerin kimyasal tepkimelere katılan en küçük birim nicelikli parçacığı.
- Bir elementin tüm özelliklerini içeren en küçük birimi.
- Bir elementin tüm özelliklerini içeren en küçük birimi.
- Birkaç türü birleşince çeşitli kimyasal bileşikleri, bir tek türü ise bir kimyasal ögeyi oluşturan parçacık.
- Eski Yunan filozoflarına göre, gerçeğin son, artık bölünemez, bozulamaz diye tasarlanan temel ögeleri.
- Yun. Maddenin bölünemez en küçük parçası manasında eski çağ felsefesinde kullanılan bir tabir, günümüze kadar gelmiş ve ilmi tabir olarak kalmıştır. Atom, maddenin bölünmez bir parçası değil, kendisi de daha küçük parçalardan yaratılmış çok küçük bir alemdir. Dünyada, kainatta ve atom aleminde hep aynı nizam hakimdir. Bugün, dün olduğu gibi maddeci felsefe, maddenin mahiyetini anlamaktan acizdir.
- An ultimate indivisible particle of matter.
atom ağırlığı
- Herhangi bir atomun 16 sayısı ile gösterilen oksijen atomuna göre ağırlığı.
- Atom çekirdeğinde yer alan proton ve nötronların toplamı, kütle numarası.
- Atom çekirdeğinde yer alan proton ve nötronların toplamı, kütle numarası.
- Atom weight.
- Atomic weight.
- Atom weight Biyo.
sahip
- Herhangi bir şey üstünde mülkiyeti olan, onu yasaya uygun bir biçimde dilediği gibi kullanabilen kimse, iye, malik
- Herhangi bir niteliği olan kimse, ehil.
- Bir iş yapmış, üstlenmiş veya bir eser ortaya koymuş kimse
- Koruyan, arka çıkan, gözeten kimse.
- İye, sahip.
- Koruyan gözeten.
- Bir iş yapmış olan.
- Herhangi bir niteliği olan.
- Bk. iye
- Endowed with.