arnavut bacası ne demek?
- Çatı penceresi.
çatı
- Bir yapının, bir evin damını kuran parçaların bütünü
- Birbirine çatılmış, çakılmış şeylerin bütünü.
- Yapının tavanı ile damı arasındaki kullanılan yer.
- İnsan ve hayvanda iskeletin kuruluşu.
- Barınılan, sığınılan yer.
- Belli bir maksada yönelik kimselerin oluşturduğu kuruluş.
- Özne, nesne durumlarına göre, belirli çatı eklerinin fiil kök veya gövdelerine getirilen türev, bina: Sevinmek (sev-in-), sevdirmek (sev-dir-), sevindirmek (sev-in-dir-) gibi.
- Hikâye, roman, piyes vb. edebî türlerde olay kuruluşu, kurgu
- Bir aygıt ya da düzeneği taşıyan, genellikle metal yapı.
- Roofing.
arnavut biberi
- Acı kırmızıbiber.
- Cayenne, cayenne pepper.
arnavut ciğeri
- Albanian style fried diced liver
baca
- Dumanı ocaktan çekip havaya vermeye yarayan yol
- Su yolu, lağım, maden ocağı vb. yer altı yapılarının hava deliği.
- Çatı penceresi.
- Magmanın yeryüzüne püskürürken geçtiği yol; volkan bacası.
- Yanma sonucunda oluşan gaz ve dumanları binanın dışına ileten ve bir çekme yaratarak oksijenin ateşle temasını sağlayan düşey konumlu kanal.
- Bk. baca
- Chimney.
- Flue.
- Funnel.
- Shaft.