apaçık ne demek?
- Çok açık, çok belirgin
Apaçık bir yalanla kızı yanından uzaklaştırıyordu.
H. R. Gürpınar - Görünür, besbelli, belli, ayan, sarih, hüveyda.
- Âşikâr.
- Bedihî
- Obvious.
- As plain as a pikestaff.
- Manifest.
- Very clear.
- Glaring.
- Wide-open.
- Conspicuous.
- Crying.
- Beyond dispute.
- Without dispute.
- Evident.
- Evidential.
- Evidentiary.
- Gross.
- Incontrovertible.
- Self-evident.
- Transparent.
- Obviously.
- Clearly.
- Evidently.
- Aboveboard.
- Explicit.
- Palpable.
- Wide open.
- Clear.
- Open.
- Crystal clear.
- As clear as crystal.
- Self evident.
- Plain as a pikestaff.
- Plainly.
- Signal.
apaçık belli
- As clear as daylight, clear as daylight, as clear as day, clear as day.
apaçık içerik
- Bir anlatım yada yanıtın içerdiği açık ve dış anlam.
- Manifest content.