anlaşılmaz ne demek?
- Anlaşılması güç olan, bir anlam verilemeyen, karışık, muğlak.
Eve gelip de onu görünce anlaşılmaz bir üzüntü içinde kaldı.
M. Ş. EsendalSen, anlaşılmaz bir ifşa kararıyla hayalimizin gözünü kör ettin.
Arif Nihat Asya - Incomprehensible.
- Unintelligible.
- Complicated.
- Deep.
- Fathomless.
- Clear as mud.
- Puzzling.
- Bottomless.
- Delphic.
- Elusive.
- Elusory.
- Impenetrable.
- Inapprehensible.
- Inarticulate.
- Inconceivable.
- Inexplicable.
- Inscrutable.
- Intangible.
- Obscure.
- Occult.
- Opaque.
- Enigmatic.
- Involved.
- Unaccountable.
- Uncanny.
- Unfathomable.
- Vague.
- Impenetrable muğlak.
- Karışık.
anlaşılmaz ayin
- Mumbo-jumbo.
anlaşılmaz biçimde
- Mysteriously.