ancak ne demek?
- "Yalnızca" anlamında, sınırlama anlatan bir söz
Hasan, bu sefer kendisine ancak seyyar tuluatçıların arasında bir yer bulabildi.
O. C. Kaygılı - "Olsa olsa, en çok, daha çok, güçlükle" anlamlarında, bir şeyin daha çoğunun, ilerisinin olmadığını gösteren bir söz.
Bir yıl sonra ancak Çamlıbel'de buluşabilmişlerdi.
Hüseyin Bayaz - En erken
Sinema, ancak saat yarımda bitmişti.
P. Safa - "Lakin, ama, yalnız" sözleri gibi bir düşünceye karşıt ikinci bir düşünceyi anlatan bir söz
Bu büyüklük değil, ancak mertçe bir davranıştır.
N. Araz - Yalnız, tek, sırf, sadece.
- En sonunda.
- Kıt kanaat.
Only.
Barely.
Hardly.
Merely.
Purely.
Scarcely.
However.
On the other hand.
Nevertheless.
Just.
Solely.
Bare.
Just about.
Nevermore.
Simply.
By the skin of one's teeth.
ancak basacak yer
Toehold
ancak geçerli oluş
Indifference