alesta ne demek?
- Harekete hazır, tetikte
Meğerse sokak kapısının önünde her şey hazır, her şey alesta imiş.
H. R. Gürpınar - Denizcilikte "emre hazır ol" komutu
- Right away.
- Ready.
alesta beklemek
- Hazır durumda beklemek. Hazırlanmış olarak beklemek; tetikte beklemek.
- To be on the alert.
ales
- Şiddetli kıtal.
- Bir cins buğday ki bir kabuk içinde iki tane olur. * Buğday arasında biten çavdar ve mercimek. * Büyük kene. * Bir nevi karınca. * Katı, sağlam nesne.