aldatmamak ne demek?
Form of aldatmak) cheat, delude, two-time, be unfaithful; deceive, defraud, fake, feint, bamboozle, bilk, cuckold, do down, double cross, play smb.
False, finagle, fox, gammon, gull, gyp, have, hocus, hoodwink, hornswoggle, humbug, palter, put it over on, sell.
aldatma
- Aldatmak işi.
- Karşısındakine bilerek oyun verip açığını yakalama.
- Bilgisayar korsanlarının kullandığı aldatmaca yöntemi.
- Bir oyuncunun karşı takım oyuncusunu şaşırtmak ve kendi hareketini gizlemek için yaptığı değişik hareket.
Deception.
Deceit.
Cheat.
Chicanery.
Dupery.
Eyewash.
aldatma kabiliyetine haiz
- Belgeler üzerinde tespit edilen tahrifat veya sahteciliğin nitelik yönünden profesyonelce tasarlandığı, ancak teknik cihaz kullanılarak tahrifat veya sahteciliğin anlaşılabileceği yönünde yapılan değerlendirme, iğfal ve ikna kabiliyetine haiz.