alazlamak ne demek?

  1. Bir şeyin yüzünü alevden geçirmek, aleve tutmak.
  2. Sızlatmak, yakmak, acı vermek

    İspirto tatlı bir hararetle midesini alazladı.

    R. H. Karay
  3. Kızgın demir ile dağlamak.
  4. (en)To singe.
  5. (en)To cauterise.

alazlama

  1. Vücutta kızıllık veya kızıl lekeler belirmesi durumu.
  2. Alazlamak işi.
  3. Bir metal yüzeyi alaza tutma işlemi.
  4. (en)Singeing.
  5. (en)Erythema.

alazlamamak

  1. (en)(neg. form of alazlamak) scorch, singe, burn lightly, sear.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

alazlamaalazlamamakalazla ısıtmaalazla sertleştirilmiş dokualazlanma
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın