alamet ne demek?
Kökeni: Arapça
- Belirti, işaret, iz, nişan
Komşunun kızında da, bir zamandır, sabırsızlık, taşkınlık alametleri çoğalmıştı.
R. H. Karay - Büyüklük, irilik bakımından şaşılacak durumda olan nesne.
- Remiz, sembol.
- Belirti, emare, özellikle kıyamet belirtisi
- Çok iri, şaşılacak büyüklükte (mecaz)
- İz, nişan, işaret. (Osmanlıca'da yazılışı: alâmet)
- Mark.
- Omen.
- Sign.
- Stamp.
- Symbol.
- Portent.
- Monstrous.
- Enormous.
- Augury.
- Badge.
- Brand.
- Distinction.
- Ensign.
- Symptom.
alamet i farika
- Bkz. alametifarika
- Bk. ayırıcı işaret
alamet i farika harcı
- Bk. marka harcı
Türetilmiş Kelimeler (bis)
alamet i farikaalamet i farika harcıalamet i farika ilmühaberialamet i farika mecburiyetialamet i farika olarak istimalalamet i farika örneğialamet i farika rüsumualamet i farika sahibialamet i farika sahibinin mükellefiyetlerialamet i farika sahtekarlığıalamecekalamedaalameddinalamelein nasalameratibihim