alacalandırmak ne demek?
- Alaca duruma getirmek
Çarşı meydanının büyük çınar ağaçları, yere düşen gölgelerini alacalandırarak fısıldıyorlardı.
Ö. Seyfettin
alaca
- Keklik, bıldırcın vb. kuşları avlamak için kullanılan iki renkli bez.
- Birkaç rengin karışımından oluşan renk, ala.
- Meyvelere, genellikle üzüme düşen ben.
- Birkaç renkli iplikten yapılmış dokuma
- Ağaçta ilk olgunlaşan meyve.
- Kötü huy
- İki veya daha çok renkli.
- Renkli iplikten yapılmış dokuma.
- Karışık renk.
- Hile ve desise.
alacalandırma
- Alacalandırmak işi.
- Vadeli satış yapan firmaların her türlü mal ve hizmet satışından doğan haklarının alacaklandırıcı adı verilen finansal kuruluşlara devredilmesi işi.
alacalanma
- Alacalanmak işi.