alacak miktarı ne demek?
- Amount due
amount
- Anlamına gelmek
- İfade etmek
- Meblağ, miktar, yekun, tutar
- Faizle beraber ana paranın yekunu
- Eşit olmak
- Toplama ulaşmak
- Sonuca varmak
alacak
- Bir hesap gereğince daha alınmamış olan para, mal vb. şey, matlup, verecek karşıtı.
- Alınması gerekli şey.
- Bir paranın ödenmesi, bir malın teslimi veya bir işin görülmesini karşı taraftan isteme hakkı.
- Bilânçonun aktifinde yer alan ve vadesi gelince kazanılacak para.
- Claim, credit.
- Receivable.
- Money owed to one.
- Debt owed to one.
- Credit.
- Holding.
alacak bakiyesi
- Credit balance.
miktarı
- Quantity, amount, proportion, deal, measure, number, portion, quantum, sum, supply, quanta.