aktüel ne demek?
Kökeni: Fransızca
- Güncel
- Edimsel.
- Bugünkü, şimdiki.
- Günün konusu olan
- Current.
- Actual.
- Contemporary.
- Up-to-date.
- Newsworthy.
- Topical.
- Present-day.
güncel
- Günün konusu olan, şimdiki, bugünkü (haber, olay vb.), aktüel
- İçinde bulunulan an için bir anlamı, bir önemi olan; konuşulan anda ortaya çıkan ya da var olan.
- Actual.
- Up-to-date.
- Timely.
- Topical.
- Live.
- Living.
- Newsworthy.
- Current.
aktüel asitlilik
- Belirli koşullar altında mevcut H+ iyonlarının miktarı.
aktüel film
- Bk. haber filmi