akran ne demek?
Kökeni: Arapça
- Yaş, meslek, toplumsal durum vb. bakımından birbirine eşit olanlardan her biri, boydaş, taydaş, öğür
Babası silik, adsız bir berberken çocuk bütün akranlarını çekerek dükkânını canlandırdı.
N. Cumalı - Birbirlerine derece, sınıf, liyakat ciheti ile benzeyenler
- Mümasil, emsal.
- Denk, eş, küfüv
Evlenmelerde akran, denk aramada onlar erkeklerden daha mutaassıptırlar.
A. H. Tanpınar - Coequal.
- Coeval.
- Equal.
- Peer.
- Compeer.
- Contemporary.
- Counterpart.
- Fellow.
- Match.
- Of the same age yaşıt.
- Boydaş.
- Öğür.
akran grubu
- Peer group
akran olarak
- Coevally.