akar ne demek?
Kökeni: Arapça
- Kiraya verilerek gelir getiren ev, dükkân, tarla, bağ vb. mülk, akaret.
- Kiraya verilerek gelir getiren taşınmaz mal.
- Halı, koltuk, yatak vb. yerlerde ve nemli ortamlarda yaşayan, astıma yol açabilen, insan vücudundan dökülen deri tozlarıyla ve parçacıklarıyla beslenen bir tür canlı (Fr)
- Sıvı, mai, likit.
- Akıp geçen
- Kısır. (Osmanlıca'da yazılışı: a'kar)
- Zayi etme, kaybetme.
- Akar takımına ait herhangi bir parazit.
- Cerahatli yara
- Acarid.
- Running.
- Landed property.
- Real estate.
- Real property.
- Flowing.
- Liquid.
akar amber
- Asya ve Amerika'da yetişen, odunu ceviz ağacınınkine benzeyen, güzel kokulu öz suyu olan büyük bir ağaç (Liquidambar orientalis).
akar bakar
- Osmanlı yönetim örgütündeki yönetim bölgelerinin sınırları saptanırken gözetilen ırmak ve doruk çizgileri.