akaju ne demek?
Kökeni: Fransızca
- Maun
Akajudan yapılmış bu narin ve şık dolaplar otuz âşıklı bir kokotun elbise dolaplarına benziyordu.
Ö. Seyfettin - Maundan yapılmış
Kenarda akaju bir yazıhane duruyordu.
Ö. Seyfettin - Maun renginde olan
- Tesbihağacıgiller ailesinden bir cins ağaç.
- Mahagony.
maun
- Zekat.
- Tespih ağacıgillerden, Hindistan ve Honduras'ta yetişen büyük bir orman ağacı, akaju (Swietenia mahagoni).
- Bu ağacın parlak kırmızımtırak renkte, sert ve iyi cilalanan kerestesi.
- Bu keresteden yapılan.
- Tespih ağacıgillerden, kerestesi gitarda gövde, kapak ve sap bölümlerinde kullanılan tonu tok ve bas karakterli orta ağırlıkta bir ağaç.
- İçodunu kırmızı kahverengi, dışodunu beyaz sarı renkte, hava kurusunun özgül ağırlığı 0,50-0,75 gr/cm3 olan değerli bir mobilya ağacı.
- Bk. maun
- Kur'an-ı Kerim'in 107. suresi.
- Eve lazım şeyler, ev eşyası.
- Mahogany.
akaju cevizi
- Acajou nut.
aka
- Ağabey.
- Eli açık, cimri olmayan
- Ağa.
- Büyük kardeş
- Baba.
- Saygıdeğer kişi.
- Cömert, bilgili.
- Kabadayı.
- Akan dam.
- İran Türkleri "ağa" yerine kullanırlar.