agitator ne demek?
- Karıştırıcı
- Kışkırtıcı
- Tahrikçi, fesat
karıştırıcı
- İki veya daha çok maddeyi birbiri içinde dağıtmaya, karıştırmaya yarayan araçların genel adı, mikser.
- Çeşitli besin maddelerini karıştırma ve çarpma işinde kullanılan araç veya alet.
- Pişirmeden önce malzemeyi kesip karıştıran elektrikli alet.
- Ortalığı birbirine katan, fitneci, müfsit.
- Özdekleri birbirine karıştıran araç.
- Yem karıştırıcı.
- Mixer.
- Blender.
- Agitator.
- Liquidizer.
agitato
- Canlı ve coşkulu bir biçimde (çalınmak).
- Acele ve heyecanlı tarzda çalınan veya söylenen.
- Sung or played in a restless, hurried, and spasmodic manner.
- In an agitated, exited or restless style.
- Agitated Restless and wild.
- Hurried, agitated.
- Agitated; with excitement.
- Excited, fast.
agitate
- Sallamak, çalkalamak; sarsmak, üzmek, altüst etmek, çalkalanmak; kışkırtmak, tahrik etmek, propaganda yapmak
- Çalkalamak, sallamak
- Altüst etmek
- Kışkırtmak, tahrik etmek