aggravating circumstances ne demek?
- Cezayı ağırlatıcı nedenler
- Suçu ağırlaştırıcı sebepler
aggravating
- Ciddileştirici
- Cezayı arttırıcı
- Sinirlendirici
- Can sıkıcı
- Çileden çıkarıcı
- Kötüleştirici, ağırlaştırıcı
aggravatingly
- Rahatsız edici bir şekilde
- Şiddetlendirerek
- Can sıkıcı bir biçimde
- Çileden çıkartacak şekilde
- Sinir bozucu bir halde
circumstances
- Zenginlik, varlık
- Şartlar, koşullar