afallamak ne demek?
- Şaşkınlıktan sersemleşmek
Herifin deli olduğunu anlayınca afalladım da serinkanlılığımı kaybetmedim.
B. Felek - Şaşkınlığa düşmek, şaşırmak
Bir afallayış afalladı ki bu sözümün üstüne, hay Alpaslan’ım, sanırsın dili tutuldu (Mustafa N. Sepetçioğlu).
M. N. Sepetçioğlu - To be bewildered.
- To be stupefied.
- Boggle.
- Flabbergast.
- Stupefy.
afallama
- Afallamak durumu
- Afallamak işi.
- Consternation.
afallamamak
- (neg. form of afallamak) be gravelled, be astonished, be amazed, startle.