afacan ne demek?
- Zeki ve yaramaz çocuk
İkimiz de bir çocuk cılızlığı içinde afacan ve ele avuca sığmazdık.
S. F. AbasıyanıkGüneş ise afacan bir çocuk gibi bulutlarla saklambaç oynuyor, bir kaybolup bir gözüküyordu.
A. Kulin - Muzip, zeki
- Ele avuca sığmayan çocuk.
- Sevilen çocuk.
- Çok hareketli, haşarı (çocuk)
- Yaman
Bu sefer huzura getirilen tıknaz, esmer, beyaz keçeli, afacan bir yeniçeri neferiydi.
Ö. Seyfeddin - Naughty.
- Mischievous.
- Rascal.
- Impish.
- Puckish.
- Pickle.
- Urchin.
- Little perisher.
- Little monster.
- Guttersnipe.
- Scamp.
- Monkey.
- Unruly.
- Unlicked cub.
- Prankster.
- Rogue.
- Wicked.
afacan peri
- Poltergeist, puck.
afacanlaşma
- Afacanlaşmak durumu
- Afacanlaşmak işi.