acar ne demek?
Kökeni: Arapça
- Güneybatı Kafkasya'nın Türkiye sınırına yakın bölgesinde yaşayan bir halk.
- Güçlü ve becerikli, çevik, enerjik
Bunlar yarının kadın hakları savunucuları, acar avukatları olacak soydandırlar.
H. Taner - Gözü pek, yiğit, cesur, kabadayı, yılmaz.
- Sevaplar, ücretler, mükafatlar.
- Gayretli, tuttuğunu koparan.
- Hoş, sevimli yüzlü (kimse).
- Kuvvetli, güçlü, dinç.
- Ele avuca sığmaz.
- Kabına sığmaz.
- Atılgan, çevik.
- Şişman, etli, semiz.
- Çalışkan, becerikli.
- İş bilir, becerikli.
- Açıkgöz, zeki.
- Tez canlı.
- Bir çeşit zehirli
- Yeni, taze (örfte).
- Yeni
Eskisi olmayanın acarı olmaz.
Atasözü - Taze.
- Taşkın.
- Çapkın.
- Bold, brave, courageous; clever.
acara
- Acaristan toprağı.
- Acar.
- Face, stand opposite, stand face to face.
acaralp
- Bahadır ve korkusuz yiğit.
- Becerikli, maharetli kişi
- Yiğit, cesur kişi.