abus ne demek?
Kökeni: Arapça
- Somurtkan, çatık, asık (yüz)
Abus çehreli bir adamın ne namazı ne niyazı ne zekâtı ne orucu makbuldür.
Ö. Seyfettin - Niteliği bilinmeyen, garip, acayip
Genç, esmer kız tahayyül ediyor, zihninde müphem hayallere karışan abus suallere cevap veremiyordu.
Ö. Seyfettin - Çatık çehreli. asık yüzlü.
- Yüzü ekşi.
- Somurtkan.
- Frowning.
abus çehre
- Aksi, yüzü gülmez yüz.
abusable
- Kötüye kullanılabilen, istismar ve kötü davranmaya yatkın