abroad ne demek?

  1. Yurt dışında
  2. Yurt dışı

    Have you ever been abroad? / Hiç yurtdışına çıktın mı?

  3. Dışarıda, gurbette, yurt dışına
  4. Ortalıkta, halk arasında
  5. Dış memleketlerde, hariçte
  6. Dışarıda, ev dışında

    That animal ventures abroad only at night. / O hayvan ancak geceleri ortalığa çıkar.

  7. Memleket dışına
  8. Şurada burada, her tarafta
  9. Her tarafa; etrafa

    She scattered the seeds abroad. / Tohumları her tarafa serpti.

    Don't preach this abroad! / Bunu etrafa yayma!

  10. Yaşadığı yerin dışındaki yer

yurt

  1. Bir halkın üzerinde yaşadığı, kültürünü oluşturduğu toprak parçası, vatan.
  2. Memleket
  3. Bakıma ve barınmaya muhtaç bir grup insanın oturduğu, yetiştirildiği veya bakıldığı kurum.
  4. Göçebe Türklerin oturduğu çadır.
  5. Öğrencilerin kaldığı, barındığı yer.
  6. Toplu olarak bir iş öğretilen yer.
  7. Hastaların tedavi edildiği yer.
  8. Diyar.
  9. Orta Asya'da göçebe yaşamı süren toplumların keçeden yapılma çadırları.
  10. Oturulan yer, ev.

abrodil

  1. Mono-iyodometansülfonik asidin sodyum tuzu
  2. Kimyasal yapısı sodyum monoiyodometan sulfonat olan ve röntgen filmi çekiminde damara verilen bir madde.

abrogate

  1. İptal etmek, feshetmek
  2. Yetkisini kullanarak ilga etmek
  3. İptal, yetkisini kullanarak feshetme
  4. Yürürlükten kaldırmak

Türetilmiş Kelimeler (bis)

abrodilabrogateabrogatedabrogationabrogativeabrabr value added taxabraabrabanelabracadabra
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın