ağdalı ne demek?
- Ağdalanmış.
- Bilinmeyen kelimelerle, anlaşılması güç, dolambaçlı cümlelerden oluşan (deyiş).
- Karmaşık
Tam bir düşünce denemezdi buna. Sakız gibi uzayan, ağdalı bir düş gibiydi bunlar.
O. Rifat - Yapışkan ve ağda kıvamında olan
Minicik testileri komşu tuğla harmanının ağdalı çamurundan yoğururdu.
S. Ayverdi - Akışkanlığı az olan sıvı ya da uçun halinin niteliği.
- Bir sıvının ya da uçunun akışkanlığını belirleyen nitelik.
- Semi-solid.
- Consistent.
- Coagulated.
- Florid.
- Of rich elaborated style.
- Bombastic.
- Highflown.
- Flowery.
- Redundant.
- Syrupy.
- Viscous.
- Viskos, zäh (flüssig)
- Visqueux
ağdalı akış
- Akışkanın katmanları arasındaki sürtünme kuvveti yüzünden katmanların birbiri üzerinde kaydığı burgaçsız akış. bk. kaygan akış.
- Viscous flow.
- Reibungsströmung
- Écoulement visqueux
ağdalı ifade
- Redundance