açlık ne demek?
- Aç olma durumu
Havada güzel güzel dönen bu kuşun, açlıkla, bu yılana saldıracağını hiç düşünmemiştim.
M. Ş. Esendal - Kıtlık.
- Aşırı istek içinde bulunma
İki arkadaş görülmemiş bir okuma açlığı içinde durmadan okuyordu.
H. Taner - Hayvanların uzun süreli yemsiz kalması veya fizyolojik doyumu yeterince karşılayamaması sonucu yeme karşı güçlü istek duyması, h
- Hunger.
- Starvation.
- Dearth.
- Famine.
- Hollowness.
- Poverty yoksulluk.
- Becoming hungry.
aç
- Yemek yemesi gereken, tok karşıtı
- Yiyecek bulamayan kimse
- Gözü doymaz, haris.
- Çok istekli, hevesli.
- Karnı doymamış olarak
- Bk. ayrıntı çekimi.
- Hungry.
- Covetous.
- Empty.
- Unfed.
açlık ağrısı
- Hunger pain.
açlık alkalozisi
- Kandaki asitlik oranının açlığa bağlı olarak düşmesi.
- Starvation alkalosis.