şişmanlık ne demek?
- Şişman olma durumu
Kaplıcalara gidiyorsun ama bir türlü bu şişmanlıktan kurtulamıyorsun.
F. R. Atay - Adipöz dokunun genel hipertrofisi
- Bkz. obezite
- Being fat.
- Being overweight.
- Fatness.
- Obesity.
- Fleshiness.
- Adiposity.
- Corpulence.
- Corpulency.
- Fullness.
- Fulness.
- Spread.
- Stoutness.
- Ful l ness.
şişman
- Yağlı vücut yapısına sahip olan
- Bkz. adipos, tombul
- Normalden fazla kilolu
- Deri altında fazla yağ toplanması sebebiyle vücudun her yanı şişkin görünen (kimse), şişko, mülahham
- Overweight.
- Fatty.
- Obese.
- Fleshy.
- Corpulent.
- Elephantine.
obezite
- Çok şişmanlık.
- Şişmanlık.
- Adipöz dokunun genel hipertrofisi
- Aşırı şişmanlık.
- Obesity.
şişmanla
- [şişmanlamak] grow fat, put on weight, fatten, put on flesh, batten, gain in weight, round out, wax fat, gain weight.
şişmanlama
- Şişmanlamak işi.
- Gain in weight.