şişmanca ne demek?
- Biraz şişman
Aşağı bahçe kapısından bir kolunda kızı, bir kolunda torunu şişmanca bir yaşlı kadın sallana sallana gelir.
B. Felek - Rather fat, fattish.
biraz
- Bir parça, çok değil
- Kısa bir süre için
- Yeterince değil, yeter ölçüde değil, az miktarda.
- Karşı karşıya kavga etme. Savaşa atılma.
- Some.
- Tolerable.
- Little.
- Somewhat.
- Something of.
- Awhile.
şişman
- Yağlı vücut yapısına sahip olan
- Bkz. adipos, tombul
- Normalden fazla kilolu
- Deri altında fazla yağ toplanması sebebiyle vücudun her yanı şişkin görünen (kimse), şişko, mülahham
- Overweight.
- Fatty.
- Obese.
- Fleshy.
- Corpulent.
- Elephantine.
şişman kedi sendromu
- Kedilerin ürolojik sendromu.
- Fat cat syndrome.