şeytan ne demek?
- Hz. Âdem'e secde etmediği için cennetten kovulan, insanları Allah'ın emirlerine karşı kışkırtan, kötülüğe yönelten melek.
- Kötü düşünceli, kötü niyetli kimse.
- Çok kurnaz, uyanık (kimse).
- Kötülüğe ve bozulmaya davet eden şehvet ve öfke gücü.
- Halk efsanelerinde ve sonraki büyük dinlerde kötülüğün simgesi. Tiyatroda bu roly oynayanlar, bütün yanlarında korkunç yüzler bulunan deriden özel giysiler giyerlerdi.
- Artful.
- Crafty.
- Cunning.
- Wily.
- Devil.
- The devil.
- Satan.
- The evil one.
- Dickens.
- Demon.
- Daemon.
- Deuce.
- Prince of darkness.
- Adversary.
- The arch-enemy.
- Arch-fiend.
- Belial.
- Cloven foot.
- Cloven hoof.
- The old dragon.
- The old enemy.
- Fiend.
- Old harry.
- Evildoer.
- Crafty and malevolent person.
- Clever and mischievous child.
- The black man.
- Father of lies.
- The old gentleman.
- Old nick.
- Diable
- Diabolos
şeytan aldatmak
- Kimi davranışlarda iradeli, güçlü davranamamak, nefsine uymak.
- To have nocturnal emissions.
şeytan aldatması
- Wet dream.