şeref rütbesi ne demek?
- Order
order
- Düzen.
- Order.
- Emir vermek, emretmek, buyurmak
- Ismarlamak, sipariş etmek
- Düzenlemek, sıraya koymak, tertip etmek
- Düzen, nizam, sıra: dizi
- Usul, yol, kural
- Emir, yönerme, buyrultu
- Ismarlama, sipariş
- Havale
şeref resan
- Şeref eriştirici.
- Şeref ulaştıran.
şeref
- İyi ün. iftihar edilecek şey.
- Başkalarının gösterdiği saygının dayandığı kişisel değer, onur.
- Erdem, gözü peklik ve yetenekle kazanılmış iyi şöhret
- Yücelik, ululuk, izzet, seçkinlik. iyi ahlak ve faziletler sonucu meydana gelen manevi yücelik.
- Honor.
- Laurels.
- Honour.
- Dignity.
- Glory.
- Reputation.
rütbe
- Mertebe, derece, paye.
- Subay, astsubay ve polislerin sahip olduğu derece, mevki
- Basamak, derece.
- Rank.
- Degree.
- Grade.
- Order.
- Distinction.
- Promotion.
- Station.