şamdan ne demek?
- Üzerine kandil, mum veya herhangi bir ışık konulan yüksek tabla, mumluk, çırakma
Masa üstünde duran şamdandan yanar bir mum alıp pencereye doğru yanaştı.
R. H. Karay - Candelabra.
- Candelabrum.
- Flambeau.
- Chandelier.
- Hearse.
- Lamp.
- Lamp pad.
- Pricket.
- Candle holder.
- Girandole.
- Candlestick.
şamdan iğnesi
- Pricket
şamdan külahı
- Extinguisher.