şakşak ne demek?
- Çoğunlukla hokkabazların kullandıkları, hafifçe vurulduğunda hızla vurulmuş gibi "şak" diye ses çıkaran tahta maşa.
- Akyüzlü soytarı'nın adaşını dövmede kullandığı, «şakşak» diye ses çıkaran çatal sopa. bk. pastav (TİY).
- Slap stick.
- Batte
şakşak yem
- Çatal kuyruk yem.
- Fork tail bait.
şakşakçı
- Özellikle tiyatroda oyunu alkışlamak için parayla tutulan kimse.
- Bir kimseyi veya onun yaptığı her şeyi doğru bularak öven ve başkalarına da kabul ettirmeye çalışan kimse, alkışçı, zilli bebek.
- Eski tiyatrolarda oyunun alkışlanacak yerlerinde seyirciyi etkileyip alkışlamasını sağlayan görevli kişi. Oyunun tümünü onaylatabilmek için yığının tepkisinden yararlananşakşakçı, yaptığı iş karşılığında belli bir ücret alırdı.
- Çekim tahtasını her çekimin başında alıcının önünde tutarak şakşağı kullanan kimse.
- Clapper.
- Clapper boy.
- Sycophant.
- Toady.
- Plant.
- Klappenschläger, Klappermann