şahsiyet ne demek?
- Kişilik, belirgin özellik
Ben birer şahsiyetleri olan bu yalıların çoğunu dostlarım gibi tanırım.
A. Ş. Hisar - Değerli kişi
Artık okuyucular için mühim bir şahsiyet olmaya başlamıştım.
H. E. Adıvar - Bk. kişilik
Personality.
Personage.
Individuality.
Somebody.
Someone.
Figure.
Personality kişilik.
Personal matters.
Private affairs.
Person.
Self-hood.
kişilik
- Bir kimseye özgü belirgin özellik, manevi ve ruhsal niteliklerinin bütünü, şahsiyet
- İnsanlara yakışacak durum ve davranış.
- Bireyin toplumsal hayatı içinde edindiği alışkanlıkların ve davranışların bütünü.
- Herhangi bir kişi için, herhangi bir kişiye yetecek miktarda olan.
- Herhangi bir sayıda kişiden oluşan
- Yabanlık.
- Bk. hukukîkişilik
- Bireyin, toplumsal çevresi içinde karşılaştığı ve edindiği izlenimlerle oluşturduğu davranış özelliği.
- Bireyin ruhsal ve toplumsal tepkilerinin tümüne verilen ad.
- Bir kimsenin kendine göre belirgin bir özelliği olması durumu.
şahsiyet envanteri
- Bk. kişilik sayacı
şahsiyet intibakı
- Bk. kişilik uyumu