şahlanmak ne demek?

  1. At, ön ayaklarını yerden keserek arka ayakları üstünde durmak, şaha kalkmak

    Altımdaki beygir acı acı kişneyerek şahlanır gibi oldu.

    O. C. Kaygılı
  2. Taşkınlık göstermek, coşmak, kükremek

    Gösterdiğimiz kahramanlıklar, harp meydanlarında asırlarca şahlanmış Türk yiğitliği kendilerine layık olacağı kadar yazılabilmiş değildir.

    A. Ş. Hisar
  3. Parlamak, ışıldamak

    Zifirî siyah üstüne iki tane açık, iki tane de orta koyulukta dört renk serpildi mi gözlerimiz derhâl şahlanıyor.

    B. R. Eyuboğlu
  4. (en)Rear.
  5. (en)To rear up.
  6. (en)To fly into a passion.
  7. (en)Ramp.

şahlanma

  1. Şahlanmak işi.
  2. Atış esnasında meydana gelen patlama sonucu oluşan basıncın etkisi ile silahın namlusunun yukarıya doğru hareketi.
  3. (en)Rampancy.

şahlanmamak

  1. (en)(neg. form of şahlanmak) rear up, ramp, rear.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

şahlanmaşahlanmamakşahlandırmaşahlandırmakşahlanış
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın