şınav ne demek?
- Push up
push
- Itmek, itelemek, kakmak, sıkıştırmak, zorlamak, baskı yapmak, devam etmek, yürütmek, çaba harcamak, uğraşmak, zorla kabul ettirmek, reklamla satmak, uyuşturucu satmak, merdiven dayamak, yaklaşmak (yaş)
- (kurguda) bir resmin, diğer bir resmi herhangi bir yanından iterek onun yerine geçmesi
- Itmek, dürtmek
- Sürmek, sevketmek, yürütmek
- Sıkıştırmak, tazyik etmek
- Saldırmak, üzerine hücum etmek, arkasını bırakmamak
- Tos vurmak, boynuz ile vurmak
- Dili kanunsuz yoldan uyuşturucu madde satmak
- Itiş, kakış, dürtüş, sürme
- Hücum
şınavat
- [şinevat, şirevit]: Üzüm çiğneme teknesi. (Kapaklı *Alaca -Çorum) [şinevat] : (Büyükdivanköyü -Çorum) [şirevit] : (Alçılı *Delice -Ankara)
şına
- At arabası tekerleğinin demir çemberi.
- Try, examine, test, put to the proof, prove, put.