şık ne demek?
- Güzel, zarif, modaya uygun.
- Güzel, modaya uygun giyinmiş olan
Daima müzik vardı, şık kadınlar vardı.
H. E. Adıvar - Yerinde, gereği gibi.
- Bir konuda seçilebilecek yolların, alınabilecek kararların her biri, seçenek, alternatif.
- Bk. seçenek
- (Kar. Ort. O.):Zampara da denir Karagöz ve Orta oyunu tipi.
- Türk gölge oyunu tipi. Ortaoyununda buna zampara denir.
Swell.
Fashionable.
Smart.
Elegant.
Dressy.
Classy.
Stylish.
Chic.
Dandy.
Dapper.
Dashing.
Doggy.
Flash.
Jaunty.
Nifty.
Nobby.
Posh.
Rakish.
Saucy.
Sharp.
Sleek.
Smooth.
Smug.
Snappy.
Snazzy.
Spicy.
Spiffing.
Spiffy.
Sporty.
Spruce.
Streamlined.
Swagge.
Gallant.
Natty.
Swanky.
Alternative.
Choice seçenek.
Alternatif.
Choice.
Option.
Chick.
Becoming.
Darling.
Fancy packaging.
Swagger.
seçenek
- Birinin yerine seçebilecek bir başka yol, yöntem, tutum, alternatif.
- (Lat. alter = ikiden biri) : 1- İki olanak arasında zorunlu bir seçme yapma durumu.seçenekli önermeler: İkisinden birini kabul edince öteki dışarıda kalan, geçersiz sayılan önermeler. (Ör. Bir şey ya böyledir ya şöyledir. Bir şey böyledir veya böyle değildir.) 2- Seçilmesi gereken iki yoldan; iki olanaktan biri.
Choice.
Option.
Alternative.
Selection.
Pick.
Alternatif
Alter
şık adam
Jack a dandy.
şık bir biçimde
Jauntily.