ızdırap ne demek?
- Acı, üzüntü, sıkıntı, keder
Baba dehşet ve ızdırap içinde yakasını gevşetmeye uğraşır.
Ahmet Muhip Dranas - Bir travma veya bir hastalık sonucunda vücudun herhangi bir bölgesinde duyulan şiddetli ağrı
Affliction.
Suffering.
Distress.
Pain.
Agony.
Anguish.
Hurt.
Misery.
Sting.
Torture.
Trouble.
ızdırap çeken
Suffering.
ızdırap çekmek
- Ağrı ve acı içinde kıvranmak, aşırı derecede üzülmek.